Vur
Ey Türk vur, vatanın bâkirlerine
Günahkâr gömleği biçenleri vur.
Kemikten taşlarla şarap yerine
Şehidler kanını içeni vur!
Vur, Güzel âşıklar cenazesinden
Kırmızı meş’aller yakanları vur:
Şehvetin raksına yetim sesinden
Besteler, şarkılar yapanları vur!
Vur, katlin o kızıl sapanlarıyla
Dünyaya ölümler ekenleri vur:
Vur, zulmün o kanlı urganlarıyla
Bir kavmi iplere çekenleri vur.
Vur, etten, kemikten saraylar kuran
O vahşi ruhları ezmek için vur:
Dört büyük rüzgâra küller savuran
O müerrim elleri kesmek için vur!
Vur, sende mukaddes hürriyet için.
Dünyanın diktiği bayrak için vur:
Her dinin sevdiği adalet için.
Her yerde haykıran bir hak için vur!
Vur, aşkın ve hakkın zaferi için.
Vur, senden bak, dünya bunu istiyor:
Vur, yerde bak tarih senin seyircin:
Vur, gökten bak Allah sana, “vur!” diyor.
Vur, çelik kolların kopana kadar
Olanca aşkınla, kuvvetinle vur:
Son düşman, son gölge kalana kadar
Olanca kininle, şiddetinle vur.
Vur, senin darbenden çıkacak ateş
İntikam isteyen bir milletindir:
Alnında doğacak kırmızı güneş,
Bu senin ilâhi hürriyetindir!...
Mehmet Emin YURDAKUL