İstanbul Taksim'de gerçekleştirilen terör saldırısında kaybettiğimiz öğretmenimiz Arzu Özsoy ve Gaziantep'in Karkamış ilçesindeki terör saldırısında şehit olan Öğretmenimiz Ayşenur Alkan'ı derin bir üzüntüyle yad ediyor, kıymetli öğretmenlerimize Allah'tan rahmet yakınlarına ve tüm ülkemize başsağlığı diliyorum.

Eğitim; insanın kendini tanıma yolculuğudur. Bu yolculuk üzerinde titizlikle durulması, her şeyden fazla sahiplenilmesi gereken, kararlılık isteyen ve süreklilik taşıyan, yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Çocuklarımız okullarımıza gelince hayatta en çok güvendikleri anne elini bırakıp en çok güvenecekleri ikinci el olan öğretmen eline tutunuyor. İşte kutsal saydığımız öğretmenlik mesleği bu güven ve samimiyetle karşılığını buluyor. İnsanoğlu var olduğu günden beri onun eğitimi de en az fiziksel varlığı kadar önemli ve değerli kabul edilmiştir. İnsan, içinde doğup büyüdüğü aile ortamında temel bilgileri aldıktan sonra daha donanımlı hale gelmek için bir eğiticiye, öğreticiye yani öğretmene ihtiyaç duymaktadır. Öğretmen sayesinde ancak ahlakı, maneviyatı, bilgiyi, beceriyi, medeniyeti öğrenebilir.

Çocuklarımız birer tohum gibi. Yeni bilgiler, yeni dostluklar, aydınlık fikirlerle büyüyüp filizlenecek, geleceğimizi güzelleştirecekler. İlgi ve yeteneklerini keşfedip hayallerini gerçekleştirdikçe mutlu olacaklardır. İşte bu mutluluğun mimarı, yönlendiricisi öğretmenlerdir. En temel kazanım, bilgi ve beceriler öğretmenler sayesinde edinilmektedir.

"Öğretmenler; Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır."  

"Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür."   Sözleri öğretmenlerin milletin var oluşunda, kimliğini korumasında, bilimsel ve teknolojik anlamda gelişmesinde yani  güçlü olmasında, diğer milletler içerisinde  yerini ve önemini, değerini belirlediğini çok güzel ifade etmektedir.  

Mensubu olmaktan şeref duyduğum ve yaklaşık 28 yıldır aşkla yaptığım öğretmenlik mesleğimin her günü her anı her dakikası ayrı heyecan ve mutlulukla geçiyor.  

Biz öğretmenler sabah nereye gidiyorsunuz diyenlere işe gidiyoruz demeyiz, okulumuza yani ikinci yuvamıza gidiyoruz deriz. Çünkü ailemizin bir kısmı da okuldadır. Okulumuzun kapısından girdiğimiz anda bizi karşılayan sevgi dolu yürekleriyle, neşeli sesleriyle çocuklarımız  sulanmayı bekleyen birer fidan, İşlenmeyi bekleyen birer mücevherler gibidir.     Öğretmenin her bir öğrencisi için ayrı bir dünyası vardır gönlünde. Ekmeğin tadını, çiçeğin kokusunu, göğün mavisini sever gibi öğrencisini sever. Sadece meslek değil; anlatılmaz, yaşanır bir aşktır, öğretmenlik.  

 Bahar gülüşlü çocuklarımızın yoluna rehber, yolculuğuna yoldaş, kalbine ışık olan kıymetli öğretmenlerim; geleceğimiz olan çocuklarımız avuçlarınızda birer fidan gibi boy veriyor. Sizinle şekilleniyor, değer kazanıyor, nefes alıyor, güçleniyor ve hayat buluyor. Elinize, sözünüze, emeğinize ve yüreğinize sağlık.  

Hepimizin örnek aldığı özendiği hatta hayran olduğu öğretmenleri vardır. İnsan sevdiğine benzer, sevdiğinden öğrenir. Bizlere ışık olup yolunuzu aydınlatan, kendimizi tanımamıza rehberlik eden, hayata hazırlayan, her koşulda ve durumda yanınızda olan güzel yürekli öğretmenlerim gününüz kutlu olsun.

Bu duygu ve düşüncelerle Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere şehit öğretmenlerimizi, ebediyete irtihal etmiş  öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, saygılarımı sunuyorum.