Çanakkale'de 4
uçakla faaliyet gösteren havacılarımız, sınırlı olanaklarına
rağmen, son derece başarılı görevler yapmışlardır. Özellikle
keşif amaçlı kullanılan bu uçaklar, çeşitli çatışmalara da
girerek kara ve deniz kuvvetlerine takviyeleriyle savaş ve
havacılık kavramlarının birleşmesinde basamak niteliği
taşımıştır.
Havacılarımız, 18
Mart 1915 günü düşman donanmasının boğaza muharebe düzeninde
yaklaştığını rapor ederek, olası bir baskına mani olmuş, çıkan
fırsatlardan istifade ile düşman hedeflerine yönelik büyük
riskler taşıyan taarruzlar gerçekleştirmişlerdir. Türk
ustaların, düşman birliklerinin üzerine havadan atılmak üzere
elleriyle yaptıkları tarihteki ilk uçak bombalarını
Çanakkale hava savaşlarında görmek mümkün.
|
Bu bombalar,
ahşap kutulara 100–150 adet uçak çivisi doldurulması ve bunların
uçakların yanlarına bağlanmasıyla oluşturuluyordu. Düşman
üzerinden uçarken kutuların kapakları açılarak, yüzlerce çivinin
düşmesi sağlanıyordu. Zamanla Türk ustaları, dökme demir
içerisine nitrogliserin
doldurarak patlayıcı uçak bombaları icat ettiler. El yapımı
bu bombaların yapımında, İstanbul zanaatkârları arasından
seçilen makine ustaları, bakırcılar, demirciler ve marangozlar
görev aldı. İstanbul şoförleri ise kısa bir
kurstan geçirildikten sonra uçakların onarımında makinist olarak
görev yaptılar. Bu vatanperver insanlar Almanya’dan destek için
gönderilen Rumpler B I silâhsız
keşif uçaklarını, kendi buluşlarıyla silâhlandırmışlardı.
Çanakkale’de görev yapan Türk ve Alman havacılar, havada görev
yaparlarken kendilerini düşman uçaklarından koruyabilmek ve
onlardan daha etkin olabilmek için uçaklarını silâhlandırmak
istemişler, Türk uçak makinistleri havacıların bu isteği
karşısında Rumpler B I’in üst kanadının orta bölümüne her yöne
ateş edebilen bir makineli tüfek yerleştirmişti.
Tarihte ilk defa
elektronik savaş uygulaması da havacılarımız sayesinde
gerçekleşti. 6 Mart 1915 tarihinde Queen Elizabeth bir Türk
uçağının sinyal karıştırmasından dolayı telsiz göndermekte büyük
güçlükle karşılaştı.
|
|
|
Yüzbaşı Hüseyin Sedat |
Hava savaşlarında
uçaklardan yalnızca bomba atmak amacıyla değil, istihbarat
toplamak amacıyla da yarar sağlanmıştır. Nisan ayının ikinci
yarısında Yüzbaşı Hüseyin
Sedat’ın
gözlemci olarak görev aldığı keşif uçuşları düşmanın
faaliyetlerinin belirlenmesinde etkili oldu. Yüzbaşı
Hüseyin Sedat, Limni Adası’na yaklaşan asker dolu birçok gemiyi
tespit etti. Mondros Limanı’nda demirlemiş 26 nakliye gemisi ve
adada silâhlarının yanında büyük miktarda asker topluluğu
bulunduğunu rapor etti. Düşmanın bir sonraki harekâtında bir
kara çıkarması yapacağı bu bilgi sayesinde kesin olarak
anlaşıldı.
|